Merhaba...
Bugün de güneş doğdu.
Hayat devam ediyor ve durup kimseyi beklemiyor.
Kusura bakma ama hayatın umurunda bile değilsin, düşersen bir tekme de o atar.
Aşk acısı çok garip bir olay... Hayır, acı değil de özlem sanırım insanı yeyip bitiren.
Klişe bir şey söyleyeyim mi? Zamanla geçer.
Gerçekten.
1 hafta bak.
Bir insansız bir hafta yaşabilirsen , ki yaşayacaksın, sonraki hafta da yaşarsın. Sonra haftalar ay, aylar yıl olur.
Unutursun....
Önemli olan o ilk haftayı geçirmek işte.
Bunun için şuan hayatıma koyduğum yeni kural ve prensipleri paylaşmak istedim.
Kendine zaman ayır mesela;
Kitap oku. Normalde okuduğun tarzın dışında bir şeyler al kendine. Ama romantik şeylerden uzak dur...
Aksiyon filmleri izle. Bol kanlı, bol aksiyonlu olsun. Filmin sonunda 2 saatini onu aklına getirmeden geçirmiş olacaksın böylece.
Her gün onu düşünmeden yarım saatini kendinle ilgili hayaller kurarak geçir.
Yeni hobiler edin. Yoga veya pilatese başla. Sana huzur verecek şeyler yap.
Bol bol çikolata ye. Ancak bunu yapacaksan spor yapman çok önemli... Hayır sadecce kilo alma meselesinden bahsetmiyorum. Çok çikolata yemek vücuduna libido depolamak demek. O libidoyu sistemden atmak için "Ay aman evlenmeden olmaz!" meselelerine girmek istemiyorsan spor yapman gerekiyor. Yoksa güçlü ağlama krizleri ve depresyon seni bekliyor arkadaşım. Benden söylemesi...
Numaranı değiştir. Bu adım çok önemli. Çünkü biliyorum insanlar kolay kolay numara değiştiremezler. Mesela ben 7. sınıftan beri aynı numarayı kullanıyorum. Bu da yüzlerce insanda benim numaram var demek. Hayır efendim acıma. Düşünme. Sana ulaşması gereken insanlara numaranı ver. Gerisine zaten gerek yok. Bir ilişki ne kadar uzarsa arkadaş çevrelerinin çizgileri o kadar incelir. Sen onun arkadaşlarıyla kanki olursun, o senin arkadaşlarınla kanki olur. NE olursa olsun ona, onun arkadaşlarına sakın numaranı verme!
Sosyal medyadan uzak dur. "Ay eski sevgiliyi feysten silmek mi? Hmm çok kezo" diyorsan eğer kendine internet yasağı koyacaksın. Elinden geldiğince onu takip etmeyeceksin, görmyeceksin, duymayacaksın, bilmeyeceksin. Sonra bir bakmışsın twitterda liseli ergenler gibi birbirinize laf sokuyorsunuz...
En az bir ay alkol alma. Evet biliyorum kafa güzelleştikçe dünya da güzelleşiyor. Ama unutma ne kadar sarhoşsan onu arama ihtimalin o kadar yüksek. Ayrıca ertesi gün çekeceğin baş ağrısı ve mide bulantısından bahsetmiyorum bile.
Enerjisi yüksek şarkılar dinlemeye çalış. Şarkınızı telefonundan, bilgisayarından sil. Bunun kimseye bir faydası olmaz.
Sigarayı azalt. Sağlığına her şeyden çok ihtiyacın olduğu bir dönemdesin. Onu kaybetme.
Bir süre karşı cinsten uzak dur. Flörtleşme olmasın. Olmasın işte. Kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsin. Evet seviyordun, belki hala seviyorsun. Kendine yeni dramalar yaratmadan önce kendini toparlaman, kendini yeniden bulman gerekiyor.
Ve en önemlisi...
Kendini suçlama. Onu da suçlama. Ayrılık kimsenin suçu olamaz. Eğer bittiyse bir nedeni vardır.
Evet evet, aklına hep iyi günler geliyor ama birbirinizin ağzına sıçtığınız bağrışmalı, hakaret dolu geceleri hatırlamıyorsun. Güzel günlerin hatrına bitmesi daha iyi. Ne kadar kötü gün biriktirirseniz ikiniz içinde o kadar iyi. Bundan seneler sonra karşı tarafı güzel anabilmeli insan.
Özel bir paylaşımda bulunduğun bir insanı hayatından çıkardın. Bu çok zor. Ama atlatırsın. Günün sonunda kimse kimseye muhtaç değil...
OH! Rahatladım.
Her şey güzel olacak...
24 Temmuz 2014 Perşembe
10 Temmuz 2014 Perşembe
Esmersen Gülzelsin
SELAM!
Bugün ten renginize uygun fondöten seçimi hakkında konuşmak istedim...
Asdfghjk şaka şaka.
Yine bir haller var bende. Aynada kendime baktığımda hoşnut olmadığım bir dönemdeyim. (Allah günah yazmasın.- Merhaba anneee ;) )
Gözeneklerim olmuş tabak gibi, dip boyam da gelmiş, biraz da kilo almışım sanki.... Amaaaaaaannn...
Babamın sülalesine çekeydim de sarışın olaydım keşke.
Genlerim kodlanırken random a basmışlar sanki.
(Bilgisayar programcısı konuşuyor)
Oğlan analarının hamamda gelin buldukları bir kültürden gelmiyor olsaydık sarışın olmamama bu kadar takmazdım. Yapacak bir şey yok...
Canım ülkemde sarışınların yeri her zaman ayrıdır, bunu kabul edelim. Hatun sarışınsa erkek milletinin salyaları akar, hele Rus çıkarsa tadından yenmez.
Kızılların da çok fanatik severleri olur. Kimi çilli sever, kimi mavi gözlü.
Ben esmerim.
Ne yapalım yani?
Hoş küçükken kendimi sarışın, renkli gözlü ve kaçırılmış bir prenses sandığım bir dönem olmadı değil. Ama ayna icadının farkına varınca gerçekliğe dönüyor insan. Çocukken daha saf oluyor insanoğlu.
Ne olurdu pamuk beyazı tenim olsaydı da utanınca gül gibi kızarsaydım? Kendime uygun fondöten rengi bulamayıp söylenseydim? Beyaz arka planda görünmez olsaydım falan...
Ne yazık ki bir kere doğduktan sonra elden bir şey gelmiyor...
Benim ruhum sarışın.
Ama ruhlar dünyasında da yaşamıyoruz tabii...
Esmersen güzelsin demiş bilge bir şair.
Yok ya, şair değil... İbo.
Bizi alacak adam da İbrahim Tatlıses gibiyse yandık. Yani, sonuçta evde kalmak da var... Şükretmeyi öğrenmeli.
Neyse canım, ben çiğ köfte severim zaten.
Hayde sağlıcakla...
Öptümm
Bugün ten renginize uygun fondöten seçimi hakkında konuşmak istedim...
Asdfghjk şaka şaka.
Yine bir haller var bende. Aynada kendime baktığımda hoşnut olmadığım bir dönemdeyim. (Allah günah yazmasın.- Merhaba anneee ;) )
Gözeneklerim olmuş tabak gibi, dip boyam da gelmiş, biraz da kilo almışım sanki.... Amaaaaaaannn...
Babamın sülalesine çekeydim de sarışın olaydım keşke.
Genlerim kodlanırken random a basmışlar sanki.
(Bilgisayar programcısı konuşuyor)
Oğlan analarının hamamda gelin buldukları bir kültürden gelmiyor olsaydık sarışın olmamama bu kadar takmazdım. Yapacak bir şey yok...
Canım ülkemde sarışınların yeri her zaman ayrıdır, bunu kabul edelim. Hatun sarışınsa erkek milletinin salyaları akar, hele Rus çıkarsa tadından yenmez.
Kızılların da çok fanatik severleri olur. Kimi çilli sever, kimi mavi gözlü.
Ben esmerim.
Ne yapalım yani?
Hoş küçükken kendimi sarışın, renkli gözlü ve kaçırılmış bir prenses sandığım bir dönem olmadı değil. Ama ayna icadının farkına varınca gerçekliğe dönüyor insan. Çocukken daha saf oluyor insanoğlu.
Ne olurdu pamuk beyazı tenim olsaydı da utanınca gül gibi kızarsaydım? Kendime uygun fondöten rengi bulamayıp söylenseydim? Beyaz arka planda görünmez olsaydım falan...
Ne yazık ki bir kere doğduktan sonra elden bir şey gelmiyor...
Benim ruhum sarışın.
Ama ruhlar dünyasında da yaşamıyoruz tabii...
Esmersen güzelsin demiş bilge bir şair.
Yok ya, şair değil... İbo.
Bizi alacak adam da İbrahim Tatlıses gibiyse yandık. Yani, sonuçta evde kalmak da var... Şükretmeyi öğrenmeli.
Neyse canım, ben çiğ köfte severim zaten.
Hayde sağlıcakla...
Öptümm
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)