9 Haziran 2014 Pazartesi

Üniversite Saçmalığı





  Merhaba canlar!

   Bugün uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konuda biraz zırvalamak istiyorum. ÜNİVERSİTELER.

   Çocukluğumuzdan beri "Büyüyünce ne oliceksin bakalım hıı?" sorularına maruz kaldık. Bir çoğumuz doktor, avukat dedi, bir kısmımız dansöz, futbolcu dedi. Ben kasiyer dedim. Buradan küçüklüğümden beri büyük hayalleri olan bir insan olmadığımı anlıyoruz, evet. hı hı.

   Tabi ki lise sona geldiğimde kasiyer olma hayallerimin ileride beni çok büyük yerlere getirmeyeceğini fark etmiştim. Tespit yeteneğim yüksektir.

   Sınava girdiğim sene yerleştim. Çok yüksek derece yapmasam da ülke ortalamasının epey yukarısındaydım ve benim gerçekleştirilecek bir hayalim yoktu. Bende tercihlerimi her zaman rol modelim olan anneme bıraktım. 

   Başarılı iş kadını.
   Hayatımın hatası. Yanlış tercihlerle iyi bir üniversitenin kötü bir bölümüne girince dumur oluyorsun ister istemez. Sevinsek mi, üzülsek mi? Sevinsek mi? Üzülsek mi?

   İlk sene iplerimi koparmanın verdiği gazla cozutma sınırlarının ötesinde yaşasam da, ikinci dönemin sonunda  hayatımı çok sevip bölümümden nefret ettiğimi fark ettim. Sonuç, okulu bıraktım ve yurt dışına gittim.

   Yurt dışı deneyimimin çok mükemmel olduğunu söyleyemeyeceğim. İlk kez ülkeden çıkışım değildi, yani tek başıma ne yapmam gerektiğini biliyordum. Ama olmadı. Çünkü okul ve bölüm seçimimi -SÜRPRİZ- yine annem yapmıştı. Bir seneye yakın maddi ve manevi yıpranışın ardından yine tanıdık topraklara geri döndüm.

   Okula erken başladığım için 21 yaşında üniversite mezunu ve hayata atılmış, güçlü bir kadın birey olabilirdim. Ancak şuan ne idüğü belirsiz bir şey oldum. Kendimi tanımlayacak kelimelerim bile kalmadı.

  Şimdi Allah'ın hakkı üçtür diyerek tekrardan üniversiteye girme kararı aldım. Ve emeklilik yaşım gelmeden mezun olmayı planlıyorum.

  Küçük sorunum HANGİ BÖLÜME GİRECEĞİM?

  Eğitim sistemimizin sorunu, kendimizi tanımıyoruz. Eğilimlerimizi bilmiyoruz. Ne istediğimizi, ne yaptığımızı, ne olacağımızı... Gelecek o kadar sisli ki, yolumuzu göremiyoruz. 

  Büyüklerimden duyduğum tek tavsiye " Kim istediği mesleği yapıyor ki?"

  Bana ne başkalarından, onlar çeşitli baskılarla sevmedikleri bölümlerde okuyup hayatlarını kendilerinden nefret ederek geçirebilirler. Kusura bakmayın, ben bunu kabul etmiyorum! Her sabah küfrederek uyanmak istemiyorum. Sevmediğim bir işte çalışarak kendime eziyet etmeyeceğim.

  Lise mezunu, ev hanımı olamam.En önemlisi, kocamın eline bakamam.

  Sanırım hala saçları iki belik, en büyük hayali kasiyerlik olan küçük kızım ben. 

  Büyümek için sabırsızlanan, büyümekten korkan...

  

2 yorum:

  1. Cok akici yazmissin bi cirpida okudum valla. Ne yazikki cok haklisin cogu insan omrunun koca bi 50 yilini belirlicek olan yollari kendisi secmiyor. Ya ailesinin secimlerine gore sekilleniyor ya da kendi istedigini degil de 'cogunlugun' sevdigi, populer olan tercihlere gore hayatina yon veriyor. Tekrar universiteye hazirlanma fikrini tebrik ederim umarim istedigin gibi olur bu sefer. Peki simdi senin icinden ne olmak geldigini buldun mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) İlerisi hakkında EN UFAK BİR FİKRİM YOK maalesef bakalım zaman gösterecek :)

      Sil